CHP’DE İMZACI EKİP
Herkesin malumu.
İl Başkanlığı kongresi öncesinde il başkanı adaylığı ile CHP’de ortaya çıkan ve dönemsel olarak ayrışma yaşatan siyasi rekabet, 37. Olağan kurultayla devam etti.
Devam etmesinin ötesinde adeta zirve yaptı.
Kurultay, parti içi rekabette safları netleştirdi.
Kurultayın ulaştığı sonuca dayalı olarak yaşanan rekabetin şimdilik bittiği sanılırken, CHP kulislerinden gelen iddialar (!) ertelenmesi hatta sonlanması beklenen rekabetin kurultayla da sonlanmadığını ortaya koydu.
Parti içi rekabetin kurultay sonrası da varlığını sürdürmeye devam ettiği yönündeki kulis bilgi ve iddiaları CHP’nin orta yerinden geldi.
İddiaya göre;
Birileri il yönetimini hedefleyen bir çalışma başlattı.
İl yönetimini düşürmek amacıyla başlatılan çalışma kapsamında imza toplanmaya çalışıldığı, ötesinde olağanüstü kongre hedefiyle imza toplamaya yönelik bir dizi görüşme yapıldığı ileri sürüldü.
Ancak ‘nabız yoklamasından bir sonuç çıkmadığı, imza toplamaya çalışan ekibin samimiyet testine takıldığı’ iddialar arasında yer aldı.
Yine iddiaya göre; imzacı ekibe “7 aydan bu yana ne değişti?” diye sorulduğu, aynı sürede bir kurultay gerçekleştirildiği, parti meclisinde Muğla’nın temsil edildiği ve sürecin bir sonuca ulaştığı da hatırlatıldı.
CHP’nin orta yerinden bize ulaşan iddialar ilgi çekici idi.
Bunun üzerine CHP İl Başkanı Adem Zeybekoğlu’nu aradık.
Kendisine ‘il yönetimine yönelik’ bu girişimden haberi olup olmadığını sorduk.
Zeybekoğlu imza toplama girişimi konusunda duyumlar aldıklarını doğruladı ve şunları söyledi: “Konuşmalarımda iktidara yürüyen bir partide ufak tefek yan girişimlerinin hoş olmadığını ifade ediyorum. Bunu yapanların kesinlikle kişisel çıkarları ön planda tuttuklarını söylüyorum”…
Bildiğimiz kadarıyla imza girişiminden bir sonuç alınamadı.
Zira girişimin sonuçsuz kalacağı ortadaydı.
Siyasetin sonuç odaklı bir müessese olduğunu bilen herkesin öngörebileceği gibi bir gazeteci olarak kurultay sonrasında kaleme aldığımız yazılarda CHP’de il kongresiyle başlayan ve kurultayla devam eden sürecin ortaya koyduğu bir sonuçtan bahsetmiştik.
Bu sonucun, önce il kongresinde sonra da kurultayda çok net ortaya çıktığını dile getirmiştik.
CHP yüksek siyasetinin (genel merkez) 31 Mart yerel seçimlerinde yakalanan başarıyı siyasi kanıta çevirdiğini, bu nedenle kurultayın belediyelerin ve belediye başkanlarının ağırlığında geçtiğini, kurultayın ikinci ağırlığını ise il başkanlarının oluşturduğuna dikkat çekmiştik.
“Ortada böyle bir gerçeklik var” demiştik.
Bu tespitlerden kim ne anladı?
Bilmiyoruz.
Bildiğimiz; genel seçimlerin ikinci yılı, yerel seçimlerin 16’ncı ayında, il kongresinin 7’nci, 37. olağan kurultayın ise ikinci ayında olduğumuz…
***
Kopyalanamaz, izinsiz kullanılamaz.
MKG/Nejat Altınsoy Eylül 2020