Muğla Güncel – Kamuda çalışan işçilerin 2025-2026 Toplu İş Sözleşmesi sürecinde yaşanan belirsizlik, sosyal diyalog çağrılarına karşın ilerleme kaydedilememesiyle birlikte kitlesel tepkilere yol açıyor. Türk-İş Konfederasyonu’na bağlı Tes-İş Sendikası’nın Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, hükümetin teklifine tepki göstererek, süreçte masadan çok, artık meydanların konuşmaya başladığına dikkat çekti. Yatağan’da sendika öncülüğünde yapılan basın açıklamasında konuşan Erçelik, üç aydır müzakerelerde anlamlı bir teklif sunulmadığını belirtti. Hükümetin son olarak sunduğu öneriyi ise “lütuf gibi gösterilen, emeği yok sayan bir teklif” olarak nitelendiren Erçelik, kamu işçilerinin ekonomik koşullar karşısında ciddi bir geçim sıkıntısı yaşadığını vurgulayarak şu sözlerle kamuoyuna seslendi: “Kiralar başını almış gitmiş, faturalar el yaktırıyor. Çocuklarımızın okul ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanıyoruz. Artık sabrımızın sınandığını düşünüyoruz. Sadaka değil, emeğimizin karşılığını istiyoruz.” İşçilerin beklentisi sosyal diyaloga dayalı, şeffaf ve çözüm odaklı bir yaklaşım olmasına rağmen, hükümet kanadından uzun süre herhangi bir teklif sunulmadığını ifade eden Erçelik, üç aylık sessizliğin ardından yapılan teklif ise sendika tarafından “kabul edilemez” bulunduğunun altını çizdi. Toplu sözleşme sürecinin yalnızca işçilerin değil, kamu hizmetlerinden faydalanan tüm yurttaşların meselesi olduğuna dikkat çeken Erçelik, kamuda çalışan işçilerin emeği sayesinde kamu düzeninin kesintisiz sürdüğüne işaret etti. Kamuoyuna da çağrıda bulunarak yaşanan tıkanıklığın sosyal barışı tehdit ettiğini ifade eden Erçelik, “Geçim sıkıntısı bugün kamu işçisinin en yakıcı sorunu haline gelmiştir. Hükümetin bu gerçeği görmezden gelmesi, yalnızca iş barışını değil, kamu hizmetlerini de riske atmaktadır” diye konuştu.
Erçelik’in açıklamasında en dikkat çeken ifadelerden biri ise olası bir grev ihtimaline işaret eden şu cümleydi: “Masa susarsa, meydanlar konuşur. Bu işin sonu greve kadar gider.” Bu söylem, sendikanın yalnızca mevcut süreci eleştirmekle kalmadığını, aynı zamanda mücadeleye hazır olduğunu da ortaya koydu. Erçelik’in açıklaması, örgütlü emeğin gücüne olan vurguyla son buldu: “Onurlu bir yaşam, adil bir ücret ve güvenceli bir gelecek istiyoruz. Susmuyoruz, geri adım atmıyoruz. Emekten gelen gücümüzü kullanır, gereğini yaparız. Yaşasın emekçinin onurlu direnişi.”