Domates Neden Hâlâ Pahalı?

4

Muğla Ekonomi – Türkiye’de yaş sebze-meyve piyasasına müdahale eden yeni yasa taslağı, tarladan sofraya uzanan zincirde kalıcı bir ucuzluk yaratabilir mi?
Ticaret Bakanlığı’nın kamuoyunun görüşüne açtığı Yeni Toptancı Hal Yasa Taslağı, Türkiye’de yıllardır çözülemeyen yüksek gıda fiyatları sorununa yeni bir müdahale denemesi olarak gündeme geldi. Taslak, sebze ve meyve piyasasında “aracılık maliyetlerini düşürmek”, “kayıt dışı ticareti azaltmak” ve nihayetinde “tüketicinin ucuz gıdaya erişimini sağlamak” gibi iddialı hedefler ortaya koyuyor.
Ancak üretimden pazarlamaya, lojistikten satış noktalarına kadar zincirin tüm halkalarında bu düzenlemeye temkinli yaklaşanlar çoğunlukta. Sektör temsilcileri, yasa taslağının sahadaki gerçeklerle ne derece örtüştüğü ve hedeflediği yapısal değişimi gerçekleştirmeye ne kadar muktedir olduğu konusunda bölünmüş durumda.
Hal yetkisi belediyelerden alınıyor (!)
Yasa taslağının en dikkat çeken maddelerinden biri, toptancı hal kurma yetkisinin belediyelerden alınarak Ticaret Bakanlığı’na devredilmesi. Bu değişiklik, yerel yönetimlerin denklemin dışına itildiği yorumlarına yol açarken, merkezi yönetimin sektöre doğrudan müdahalesini artırması bakımından dikkat çekici.
Taslakta ayrıca komisyonculara ürün bedelini en geç 30 gün içinde banka kanalıyla ödeme zorunluluğu, zincir marketlerin sattıkları yaş meyve ve sebzenin en az %20’sini doğrudan üreticiden temin etme yükümlülüğü, bozulmuş ürünlerin usulsüz imhasına ağır yaptırımlar, serbest rekabeti engelleyen uygulamalara 1 milyon TL’ye kadar ceza gibi hükümler yer alıyor. Yasa, bir yandan üretici örgütleri lehine gelir vergisi kesintisini kaldırarak kayıtlı üretimi teşvik etmeyi hedefliyor. Öte yandan hal esnafı ve komisyoncular, getirilen yeni kuralların sistemi sadeleştirmek yerine karmaşık hale getireceğini, küçük aktörlerin sistem dışına itilebileceği görüşünde.
2010’da hazırlanan ve 2012’de yürürlüğe giren önceki Hal Yasası’ndan bu yana, gıda fiyatlarını kontrol altına almaya dönük çeşitli yasal düzenlemeler yaptı. Ancak vatandaşın dilinden düşmeyen “Tarlada 2 lira olan domates, tezgahta neden 22 lira?” sorusu hâlâ geçerliliğini koruyor.
Mevcut tablo, domatesin fiyatını yalnızca iklim ya da nakliye şartlarının belirlemediğini, tarım politikalarının yapısı, kırsal-şehir kopukluğu, üretici-tüccar ilişkileri ve siyasi tercihlerle doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda, yasa taslağının iyi niyetli hedefleri olsa da, uygulamanın zorlukları göz ardı edilemiyor.
Ticaret Bakanlığı’nın yasa taslağı, kâğıt üzerinde kapsamlı ve kararlı görünse de, piyasada yaratacağı etkinin büyüklüğü uygulamada ortaya çıkacak. Hal esnafı ve üretici örgütlerinin sürece ne ölçüde katılacağı, getirilen yaptırımların denetimle desteklenip desteklenmeyeceği ve özellikle küçük üreticilerin sistemde nasıl korunacağı, yasanın başarısını belirleyecek temel unsurlar arasında.
Şimdilik tüketici, raflarda yüksek fiyat etiketlerine bakıp bir kez daha aynı soruyu soruyor:
Domates neden hâlâ pahalı?…
***
Dosya: M. Ekin Arıkan

 

Haberi Paylaş