Muğla Güncel – Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Türkan Saylan Yaşam Merkezi’nde düzenlenen “Bir Yılın Değerlendirmesi” toplantısında çevre ve doğa konusundaki hassasiyetini güçlü bir şekilde dile getirdi. Toplantıda yaptığı konuşmada çevresel tehditlere karşı mücadele kararlılığını vurgulayan Başkan Aras, Deştin’de kurulması planlanan çimento fabrikasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Doğal yaşam alanlarını, su kaynaklarını ve tarım arazilerini tehdit eden bu tür sanayi yatırımlarına karşı olduklarını belirten Aras, şunları söyledi: “Zamanında bir plan yapılmış, 80’lerden gelen bir imar planı yapılmış. Orası sanayi tesis alanı olarak planlanmış, belirlenmiş. Sonrasında belli bir süreç devam etmiş ve orası entegre çimento fabrikasına erişmiş. Bu entegre çimento fabrikası oradayken, yürürlükteyken bir yatırımcı arkadaş gelmiş belediyeye demiş ki ‘ben buraya çimento fabrikası yapacağım’. O dönemde de ÇED’in birisi iptal olmuş ve yeni bir ÇED onaylanmış. Onaylanan ÇED’e göre de belediye buraya ruhsat vermiş. Ama verilen ruhsat şöyle, ÇED sürecinin bitimine iki gün kala ruhsat verilmiş. Yani yeniden iki gün sonra ruhsat düzenlense yeni bir ÇED sürecine girecek belki de durum. Vatandaş, hiç yatırım yapmadan önce belki yeni ÇED ile yeni değerlendirmeler yapılacak. Bu iş böyle gerçekten. Yani verilen ruhsatın süresi iki gün önce, ÇED sürecinin bitiminden iki gün önce. Böyle olunca tabi yeniden dava açılmış ÇED’e. Ben yokum bu süreçlerin içerisinde bu arada. Dava açılıyor ÇED’e, ÇED iptal oluyor, ruhsatlar iptal oluyor. Durum bu.”
ÇED iptaline karşın mahkeme kararıyla yeni ÇED sürecinin başladığına dikkat çeken Başkan Aras, “Şimdi defalarca ÇED yapılıyor. Her seferinde ÇED iptal oluyor mahkemeden ondan sonra yeniden ÇED süreci başlıyor. Arkadaş, bu sanayi tesisi buraya zararlıysa ÇED demek ki zararlı. Çünkü belediye yapmıyor ÇED süreçlerini, bakanlık yapıyor, mahkeme karar veriyor. Böyle bir durum var. Yani belediye aslına bakarsanız karar verici de değil. Ama 4 defa ÇED yapılmış, demek ki bu sanayi tesisi buraya uygun değil. Ha, bakın hukuk ne diyorsa ona sonuna kadar saygılıyız” diye konuştu.
“ÇED’E DAVA AÇMA DİYORSAN, AÇARIM PATRONUN YÜZÜNE SÖYLEDİM”
Çimento firmasının sahibi ile görüştüğünü ifade eden Başkan Aras, açıklamasına şöyle devam etti; “Patron da geldi benim yanıma ayrıca. O yatırımı yapan işadamı arkadaş bana dedi ki ‘başkan böyle böyle’. ‘Tamam’ dedim kardeş sen ruhsatını da almışsın, inşaatı belli bir seviyeye getirmişsin. Ama ÇED’in iptal, ruhsatın iptal şu anda. Büyükşehir Belediyesi olarak benim elimde bir tek plan yetkim var. Onun dışında da ‘ÇED’e dava açma’ diyorsan açarım. Net söyledim, yüzüne söyledim. Plana dava aç, planı iptal ederim, davada açarım planı iptal de ederim. Sen haklılığını kanıtla. Nerede? hukukta. Hukuk önünde haklılığını kanıtla. Konuşuruz da biz söyleriz de. Ama sen haklılığını kanıtlarsan boynumuzda kıldan ince dedik ve süreçte o yönde devam ediyor şu anda. Biz planı iptal ettik, davasını da açtı. Saygı duyuyorum. Bakın dava açmasına sonuna kadar saygı duyuyorum. Tabi ki kendi hakkını savunacak. Yoksa biz mahkemeler olmazsa hakkımızı kimler savunacak. Hakkımızı ancak mahkeme kararı ile savunabiliriz. Mahkemeler olmazsa, adalete güvenmezsek, yargıya güvenmezsek o zaman ne yapacağız? Çeteleşelim mi, silahla mı birbirimizle sorunlarımızı çözelim, cebren mi çözelim? Hayır, mahkeme ile çözelim. Ben kendi işten çıkardığım personele bile diyorum ki; herhangi bir suç işliyor, işten çıkıyor, geliyor ‘başkanım işte ben’. Bak arkadaş davanı aç, eğer haklıysan kapım sonuna kadar açık. Böyle olur bu işler arkadaşlar. O yüzden hiç bu konularda şahsi, kişisel bir kinim yok. Hiç kimseyle de olamaz zaten, bizim öyle bir tavrımız yok. Ama Akbelen’i de savunmaya çalışıyorum, Deştini de savunmaya çalışıyorum, Yatağan’ı da savunmaya çalışırım. İmarda kıyıları da savunmaya çalışırım. Nehrimi, denimizi gölümü de, ağacımı da savunmaya çalışırım. Bu benim görevim zaten. Ha yapamadığımız zamanlarda olmuştur. Ama sonuçta bizim halkımıza verdiğimiz sözler var. Yanlış yaparsak zaten cezasını halk verir veya yargı da verir. Ama bizim şu andaki bütün çevre konularındaki yaklaşımlarımız tamamen bunun üzerine.”