CHP’nin Yeni MYK’sı

16

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 39’uncu Olağan Kurultayı’nın ardından belirlenen yeni Merkez Yönetim Kurulu, yalnızca bir kadro yenilenmesinin ötesinde partinin seçimlere hangi şekille hazırlanacağını gösteriyor. Genel Başkan Özel’in başkanlığında toplanan Parti Meclisi, 18 kişilik yeni MYK’yı belirlerken önceki dönemin çizgisine bağlı kimi isimleri dışarıda bırakmayı tercih etti. Bu tercih, CHP içinde yeni bir siyasal mimariye işaret ediyor.
Daralan Kadro
Yeni MYK’nın en dikkat çekici özelliği, MYK’nın 23 üyeden 18 üyeye düşürülmüş olması kadar, kadronun büyük ölçüde yenilenmiş olması. Selin Sayek Böke’nin yeniden Genel Sekreterlik görevine getirilmesi, Özgür Özel yönetiminin kurumsal hafızadan ekonomiye ve dış politikaya kadar tercih ettiği isimlerle uzmanlığı merkezde tutmak isteğini ortaya koyuyor. Yerel yönetimlerden ekonomi politikalarına kadar birçok başlıkta görevlendirilen isimler ise partinin son yerel seçimlerde ortaya koyduğu başarı çizgisini sürdürme niyetinde olduğunu gösteriyor.
Kimler Gitti?
Ancak yenilenen kadronun anlamını tam olarak kavrayabilmek için kimlerin geldiğine değil, kimlerin gitmiş olduğuna da bakmak gerekiyor. Yeni MYK’da artık yer almayan isimler; Suat Özçağdaş’tan Yalçın Karatepe’ye, Gamze Taşcıer’den Aylin Nazlıaka’ya kadar yalnızca birer bireysel tercih değil; CHP’nin iç dengelerinin yeniden kurulduğu bir önceki dönemin sembol isimleri. Parti örgütlenmesi, sendikalarla ilişkiler, kadın politikaları ve hukuk alanlarında daha önce etkili pozisyonlarda bulunan bu isimlerin dışarıda kalması, Özgür Özel’in kendi siyasal ağırlığını daha net biçimde ortaya koyduğu bir döneme işaret ediyor.
Yeni İsimler
Yerlerine gelen yeni isimler; Ensar Aytekin, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Gökçe Gökçen, Evrim Rızvanoğlu ve diğer isimler partinin hem yenilenme hem de teknik uzmanlaşma arayışında olduğunu gösteriyor. Bu tercihler, CHP’nin yönetim kadrosunda daha disiplinli, daha kurumsal ve daha görünür bir siyasal akıl inşa etme isteğinin bir yansıması gibi duruyor. Özellikle yolsuzlukla mücadele, çevre politikaları ve örgütlenme gibi alanlarda yapılan tercihler, partinin toplumsal talepleri daha güçlü bir dille sahiplenme niyetine vurgu yapıyor.
MYK Dönüşümün Vitrini
Her kurultay sonrasında yaşanan kadro değişikliği, yalnızca kişisel görev değişimlerinin değil partinin gelecekte hangi siyasal hedeflere yöneleceğinin de birer göstergesidir. CHP’nin yeni MYK’sı da tam olarak böyle okunmalı. Kadronun sadeleştirilmesi, parti içi hiyerarşinin netleştirilmesi ve uzmanlık temelli bir yapılanmanın güçlendirilmesi, önümüzdeki dönemin anahtarı olabilir. Bir başka ifadeyle CHP, kendi içindeki dönüşümü artık tamamlamaya değil, tamamladığını göstermeye çalışıyor. Yeni MYK, bu dönüşümün vitrini niteliğinde. Şimdi gözler, bu vitrinin pratikte nasıl bir performans ortaya koyacağında.

Haberi Paylaş