Enerji ve Maden Yasası’nda tartışmalı değişiklikler meclis gündeminde

8

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, enerji ve maden alanlarına ilişkin düzenlemeleri içeren kapsamlı yasa teklifini bu hafta görüşecek. Özellikle zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını kolaylaştıran hükümler içeren teklif, çevre örgütlerinin, muhalefet partilerinin ve yöre halkının sert tepkilerine rağmen geçtiğimiz hafta komisyon aşamasını tamamladı. Yaklaşık 26 saat süren komisyon müzakerelerinin ardından kabul edilen teklife göre; Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinde süreç başında olumlu görüş bildiren kurumlar, daha sonra olumsuz görüş bildiremeyecek. Bu hüküm, yerel yönetimlerin veya ilgili kamu kurumlarının karar esnekliğini sınırlayacağı gerekçesiyle eleştiriliyor. Teklif, Maden Kanunu’nda “stratejik ve kritik madenler” tanımını yeniden düzenliyor; buna göre bazı maden türlerinin öncelikli yatırım kapsamına alınması öngörülüyor. Ayrıca Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) projeleri için mera alanlarının tahsisinde artık ÇED raporu zorunluluğu aranmayacak. Yasada dikkat çeken bir diğer düzenleme ise yetki devrine ilişkin. Halihazırda orman izinleri Orman Genel Müdürlüğü tarafından verilmekteyken, teklifle birlikte bu yetkinin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) devredilmesi öngörülüyor. Bu değişiklik, orman alanlarında yapılacak madencilik faaliyetlerinin idari denetimini önemli ölçüde dönüştürebilir. En çok tartışılan başlıklardan biri de zeytinlik alanlara ilişkin. Yeni düzenleme, faaliyetlerin başka bir alanda yürütülmesinin mümkün olmaması halinde, zeytin ağaçlarının “il veya ilçe sınırları içerisinde öncelikli olmak üzere” başka alanlara taşınmasına izin veriyor. Bu durumda, taşınma ve tesis kurulumuna ilişkin tüm masraflar, lehine karar verilen yatırımcıya ait olacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na, kamu yararı gerekçesiyle zeytinliklerde geçici tesis inşa edilmesi de dahil olmak üzere çeşitli izinleri doğrudan verme yetkisi tanınıyor. Söz konusu düzenlemeler, zeytin üretiminin yoğun olduğu Ege ve Akdeniz bölgelerinde çevresel, ekonomik ve sosyal etkileri bakımından yoğun biçimde tartışılıyor. Muhalefet partileri, teklifin geri çekilmesi yönünde çağrıda bulunurken; iktidar kanadı, düzenlemelerin enerji yatırımlarının önündeki bürokratik engelleri azaltmayı hedeflediğini savunuyor. Muğla’dan Ankara’ya giden çevreci gruplar, köylüler ve ülke genelindeki direnişçilerle “Toprağımızı vermiyoruz” kampanyası çerçevesinde TBMM Dikmen kapısında seslerini duyuracak.

Haberi Paylaş