NEYİ KORUYUP, NEYİ KULLANACAĞIZ?

17

NEYİ KORUYUP, NEYİ KULLANACAĞIZ?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Doğal Sit Alanları Uygulama Öneri Planı’ndaki değişiklikler il genelinde tepkiyle karşılandı.
Öneri planının Bodrum’la birlikte Gökova’nın neredeyse tamamının birinci derece doğal sit alanından 2. ve 3. derece doğal sit alanlarına dönüştürülerek imara açılacağı görüşü tepkilerin kaynağını oluşturdu.
Yapılaşmaya açılacak alanların yüzde 90’nının hazine ve orman arazisi olması, Bodrum yerleşkesinin üç katı büyüklüğüne denk düşmesi sorun olarak görülmüştü.
Bodrum ilçe merkezi 900 hektara otururken açılacak alanların 5340 hektar olarak açıklanması derin bir endişeye neden olmuştu.
Planla bu alanın 3627 hektarı birinci derece sit alanından ikinci dereceye, 300 hektarı birinci dereceden üçüncü derece sit alanına, 1413 hektarı ise ikinci dereceden üçüncü derece doğal sit alanına dönüştürülecek ve imarın önü açılacak düşüncesi hasıl oldu.
Haberin yayınlanmasının ardından tepkiler gecikmedi.
Bazı meslek odaları Bodrum ve Gökova’nın tamamının kapsayan bu planın yasalaşması durumunda Cennet Gökova ve deniz turizminin biteceğini, Bodrum Yarımadası ve Gökova Körfezi ‘nin ciddi bir müdaleye maruz kalacağını öne sürmüş, bu nedenle de planı turizmin ve mavi yolculuğun ölüm planı olarak nitelendirmişti.
Bakanlığın bu planına karşı, meslek odaları ve sivil gruplar tarafından acil eylem planı önerisinde bulunmuş, bu çerçevede Muğla Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyelerine konuyu yargıya taşıma rolü biçilmişti.
TMMOB Bodrum Şubesi bir adım öteye geçmiş, planın onaylanmasını önlemek adına her türlü eylem ve yasal girişimde bulunmayı taahhüt etmişti.
Bu süreçte ölüm planı olarak nitelendirilen bu çalışma ile ilgili Acil Eylem Planı hazırlamak için girişimde bulunuldu mu?, ötesinde Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne ve meclis üyelerine bilgi verildi mi? bilmiyoruz.
Bildiğimiz Muğla Valisi Amir Çiçek’in Bodrum’daki basın buluşmasında konuya ilişkin görüşlerini açıkladığı…
Bodrum Basını ile 3 Kasım’da bir araya gelen ve gündeme ilişkin açıklamalar yapan Vali Çiçek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın SİT alanlarında düzenleme yapmayı hedefleyen planı ile ilgili kendisine yöneltilen soruyu yanıtlamış ve şunları söylemişti: “Bugüne kadar adına SİT denmiş ama hiçbir bilimsel araştırma yapılmamış yerler var. Vatandaş buraya ayak bile basamıyor. Bizim hedefimiz koruma, kollama ve kullanma. Bu çalışma, iki yıldır devam ediyor. Bilim ışığı altında yapılan bu çalışma, 14 kişilik bir heyet tarafından sürdürülüyor. Anladığımız kadarıyla bu ekipten dışarıya bilgi sızdırılmış. Şimdi insanlar bilmeden konuşuyor, eleştiriyor. ‘Kıyılar elden gidiyor’ diyenlere lütfen inanmayın. Ne benim dediğim, ne de sizin dediğiniz olacak. Doğru ne ise o olacak. Kimse ormanı, SİT alanlarını yok etmeyecek. Bu bir güncelleme çalışmasıdır. Coğrafya da güncellenir. Haritalar, imar planları yapılır. Muğla’nın en büyük sıkıntısı, altyapı imar planlarının olmaması. Devlet bu imar planlarını yapacak.”
Vali Çiçek’in açıklamasının ardından bir açıklama da TMMOB Şehir Plancıları Odası Muğla Şubesi Yönetim Kurulu’ndan gelmişti. Şehir Plancıları 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü nedeniyle yaptığı açıklamada plan konusuna da değinmişti. Muğla’nın yüzölçümünde doğal sit alanlarının yüzde 14,5’lik bir orana sahip olduğunu, doğal çevrenin bilinçsizce tahrip edilmesine karşın 30 yılı aşkın bir süredir Koruma Amaçlı İmar Planlarının tamamlanmadığına dikkat çeken oda yönetimi “Tartışmaya konu çalışmanın doğrudan imara açılacak yerleri gösterdiği söylenemez. Ki söz konusu sit irdelemesine ilişkin çalışma imar planı vasfı taşımamakla beraber, imar planı kararı için birçok kurum görüşü, teknik ve bilimsel araştırma gerekmektedir” ifadelerini kullanmıştı.
TMMOB Şehir Plancıları Odası Muğla Şubesi Yönetim Kurulu açıklamasında konunun takipçisi olacaklarını da duyurmuştu.
Yukarıda yer alan ifadelerden de anlaşılacağı gibi ortada farklı türde görüşler var.
Biliyoruz ki plansızlık ne kadar zor ise, çevresel değerleri korumakta bir o kadar zor…
Bakanlığın bu çalışmaya hazırlarken bölgenin koşullarına uygun hassasiyet göstermesi herkesin ortak dileği. Zira planlamada koruma-kullanma dengesi önemli.
Neyi koruyup, neyi kullanacağımız (!) yakındır belirlenecek…

Haberi Paylaş