“Dipsiz Çayı” Üzerinden Yatağan CHP Siyasetine Bakış

11

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olağan kongre süreci başladı. Takvime göre, ilçe delege seçimleri 13 Ağustos’ta başlayacak; il kongreleri ise 5 Ekim’de yapılacak. Tüm sürecin 5 Kasım itibarıyla tamamlanması bekleniyor. Bu kongre takvimi, CHP Genel Başkanı Özgür Özel liderliğinde gerçekleşecek ilk örgütsel yenilenme süreci olması bakımından özel bir anlam taşıyor. Önceki delege seçimlerinin Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı döneminde yapıldığını hatırlatmış; Özgür Özel yönetiminin yerel örgütler üzerindeki etkisinin bu kez daha görünür hale geleceğini öngörmüştük. Parti çevrelerinden edindiğimiz bilgiler, bu sürecin genel merkez ile örgütler arasındaki uyumu test edeceği yönünde.
Öte yandan, CHP’nin kısa süre önce gerçekleştirdiği tüzük kurultayında, belediye çalışanlarının kongrelere aday olamayacağı ve il-ilçe yönetimlerinde görev alamayacağı hükme bağlandı. Bu kararın sahada nasıl yankı bulacağı ise merak konusu. Daha düne kadar, genel merkezin örgütsel etki alanını genişletmek amacıyla delege ve ilçe başkanlığı seçimlerine doğrudan müdahil olup olmayacağı netlik kazanmamıştı. Bu müdahalenin, ilçe başkanları aracılığıyla mı yoksa belediye başkanları eliyle mi yürütüleceği sorusuna yanıt, Ankara kulislerinden geldi. Kulis bilgilerine göre, CHP Genel Merkezi belediye başkanlarına, “Delege seçimlerine ve ilçe başkanlığı seçimlerine karışmayın” talimatı verildi. Bu konuda örgütlere bir genelge gönderilip gönderilmediğini henüz bilmiyoruz. “Karışmayın” talimatından önce bizim öngörümüz, delege ve ilçe başkanlığı seçim sürecine ilçe başkanlarının, belediye başkanlarına kıyasla daha yakın durduğu yönündeydi. Yeniden aday olmayı düşünmeyen mevcut ilçe başkanları ise bu denklemin dışındaydı. Eğer Ankara’dan taşraya yansıyan bu kulis bilgisi doğruysa, CHP’de yıllardır süregelen “delegeleri de, ilçe başkanlarını da belediye başkanları belirler” olasılığı, genel merkezin “karışmayın” talimatıyla ortadan kalkabilir.
Peki ya milletvekilleri (!) “karışmayın” talimatı onlar içinde geçerli olacak mı?
Bu konu önemli ve biz bu konuyu ayrıca ele alacağımızı belirterek devam edelim.
Önceliği yaşam alanımız olan Menteşe CHP’ye verdiğimiz, ancak geçirdiğimiz rahatsızlık nedeniyle ertelemek zorunda kaldığımız ilçe turuna Yatağan ile devam etmiştik. Bu kapsamda Yatağan’da gerçekleştirdiğimiz temaslarda; Kamil Genek’in aday olmayı düşünmediği, İlçe Başkanı Mehmet Kemiksiz’in ise yeniden aday olmayacağı yönündeki iddiaların Yatağan siyasetini hareketlendireceğini not etmiştik. Yine aynı notlar arasında, Kadir Yaka, Erbil Özdemir, Mustafa Murat Can ve Ozan Gürpınar’ın ilçe başkanlığına aday olabilecek isimler arasında yer aldığı bilgisi de vardı.
Ağustos ayının ilk günleriyle birlikte süreç hız kazandı. Kadir Yaka, 13 Ağustos’ta başlayacak delege seçimlerine ilişkin ilk resmi açıklamayı yaptı. CHP Yatağan İlçe Başkanlığı binasında askıya çıkarılan delege listelerini sosyal medya hesabından paylaşarak ilçe başkanlığına adaylığını ilan etti. Diğer isimlerin aday olup olmayacağı ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Muğla CHP siyasetinin hafızasında önemli bir yeri olan Yatağan; bir dönem il genel meclisi, milletvekilliği ve il başkanlığı gibi görevlerle partinin ana omurgasına yön vermiş bir yerleşimdir. Hiç kuşkumuz yok ki, genel merkezin “karışmayın” talimatıyla birlikte Yatağan CHP kendi örgütsel dinamikleriyle hareket edecektir.
Yatağan’ın siyaset tarihinde birçok döneme ve yönetime tanıklık eden; madenciliğin kirliliğini önlemek amacıyla termik santralin kullanımına bırakılan ‘Dipsiz Çayı’, kuşkusuz bu dönemde de bir yolunu bulup akmaya devam edecektir.
Bu tespitimiz yalnızca Yatağan için değil, tüm CHP örgütleri için geçerlidir.
Ne var ki, belediye başkanlarının “örgütün işine karışmayın” talimatına rağmen delege ve ilçe kongre süreçlerine müdahil olmaları, yalnızca delege listelerinin değil, ilçe başkanlığı yarışının da seyrini belirleyecektir. Üstelik bu durum, sadece yerel örgüt dengelerini değil, daha geniş çaplı kırılmaları da beraberinde getirecektir.

Haberi Paylaş