Dikkat Çeken Fotoğraf: ‘İlkeli Yapılanma’

4

Sosyal medyada dolaşan bir fotoğraf, siyasetin iç kulislerinde dikkat çekici bir merak uyandırdı. Fotoğraftaki isimlerden biri, komşumuz Cemal Günüç.
Kendisine sorduk: “Nedir bu fotoğraf ve ne anlatıyor?” Aldığımız yanıt, bir grup partilinin yeni bir birlikteliğini tarif ediyordu: “Biz ‘İlkeli Yapılanma’ ekibiyiz. Geçmişin birikimiyle gençliğin ümidini harmanladık. Teslim olmayanların, susmayanların, boyun eğmeyenlerin ortak zeminiyiz. İlkesizliğe karşı ilkeyi, baskıya karşı özgürlüğü, ayrışmaya karşı birliği savunuyoruz. Derdimiz kişiler değil, ülke. CHP’nin iktidar olmasından başka bir hedefimiz yok.”
Kimler var?
Ekip, CHP siyasetinde etkili olmuş deneyimli isimleri ve genç kadroları bir araya getiriyor: İbrahim Şimşek, Cemal Günüç, Gürol Zabir, Refik Ege Uslu, Nail Yayla, Hacı Koç, Sema Hisar, Şevket Arslan, Mehmet Dinçer, Gökhan Özgüroğlu, Murat Gökalp, Reşat Öztürk, Güven Akarken, İbrahim Zehir, Hurşit Öztürk, Hasan Rahmi Dural, Erdem Koç, Mustafa Atasever, Esat Uyar, Zeki Heybeli ve genç üyeler…
“Yanlışı görürsek uyarırız”’
Fotoğraf, ilk bakışta adeta bir ilçe yönetim kurulunu andırsa da “İlkeli Yapılanma’nın iddiası farklı. Ne ilçe ne de il başkanlığı koltuğunda gözleri var. Belediye başkanlıklarıyla ilgili özel bir hedef taşımıyorlar. Mevcut yöneticilere karşı da değiller; ancak “yanlışı görünce uyarırız” diyerek kişisel bağlılık yerine örgütsel duruşu öne çıkarıyorlar. Ekibin lideri yok. Kararlar ortak oylamayla alınıyor. Ekip içi iletişim, bir WhatsApp grubu üzerinden yürüyor. Yeni üyeler ise oylamaya tabi tutuluyor ve oy çokluğuyla kabul ediliyor.
Bir ‘iç sivil toplum’ modeli mi?
Bağımsızlık, partinin programına sadakat, kişi ve kliklerden uzak durma, gençlik ile deneyimin buluşması, kopuş yerine devamlılık yaklaşımı… Ekip, yerelde ve tabanda haksızlıklara karşı bir iç denetim mekanizması gibi çalışıyor. ‘İlkeli Yapılanma’yı, CHP’nin kendi içinde oluşan küçük bir sivil toplum örgütü olarak görmek mümkün. Sıradan üyeyi kararların öznesi sayan, yapıcı eleştiriyi ilke edinen, iktidar hedefini merkeze koyan bir anlayışla hareket ediyorlar. Bu sessiz toplanma, kime nasıl görünür bilinmez. Ama sivil örgüt disiplinini benimseyen bu ekip, parti içi demokrasiyi güçlendiren bir aktör olarak dikkate değer.
“Demokrasi, usulün kendisidir”
‘İlkeli Yapılanma’nın asıl sınavı, sözünü usule dönüştürmekte gizli. Çoğulculuğu yalnızca bir değer değil, kararların üretim biçimi olarak benimsemek; eleştiriyi sadakatsizlik değil, kurumsal sağlığın güvencesi saymak ve üyeyi izleyici değil, aktör kabul etmek…
Demokratik kültür ancak bu tür pratiklerle anlam kazanır. Farklı zaman dilimlerinde kent siyasetinde etkin olan ve neredeyse her biri siyasi tecrübeye sahip bu ekip, Muğla’nın orta yerinde şeffaflığı, hesap verebilirliği ve katılımcılığı istikrarlı bir yöntem haline getirebilirse, parti içi demokrasinin çıtasını yukarı taşımakla kalmaz, memleketin siyasal iklimine de etkili bir örnek oluşturabilir. Ötesinde “böyle de siyaset yapılabilir” dedirtebilir.
CHP’de kongreler takvimi ile başlayan zorlu süreçte Menteşe İlçe Başkanı Nail Kızıl, delegelerin belirlenmesi için farklı bir uygulamaya imza attı. Delegelerin ortak akılla belirleneceğini açıklayan Kızıl, “Örgütümüze ve partimize emek vermiş herkesi sürece katmak istiyoruz” diyerek delege belirleme komisyonu kurdu. Bu komisyonda ilkeli ekipten İbrahim Şimşek’te bulunuyor.
Delege belirleme komisyonunun bir başka yazı konusu olduğunu belirtelim ve bir bilge sözüyle bitirelim: “Usul, demokrasinin yalnızca aracı değil, bizzat kendisidir”.

 

Haberi Paylaş