Belediyeler İçin Yeni Bir Dönem Mi Başlıyor?

11

2012 yılında taslak aşamasında olan ve 2014 yerel seçimlerinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Büyükşehir Yasası, aradan geçen yıllara rağmen hâlâ tartışılmaya devam ediyor.
Yasanın çıkışı öncesinde yerel yönetim uzmanları ve siyasetçiler, yasa tasarısının idari yapıda ciddi kırılmalara yol açabileceğine dair çeşitli uyarılarda bulunmuştu.
Bu uyarılar arasında en dikkat çekici olanlardan biri, dönemin siyasal aktörlerinden büyükşehir belediye başkanlarının örgüt iradesiyle ön seçimle belirlenmesini savunan Musa Gökbel’in yürüttüğü ve yaklaşık 250 toplantıyı kapsayan bilgilendirme süreciydi. Gökbel, süreci “Büyükşehir Yasası; Ödül mü, Ceza mı?” başlığıyla kamuoyuna sunmuştu.
Yasa, başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere çeşitli kesimlerin itirazına neden oldu. CHP, yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi için dava açtı ancak bir sonuç alınamadı. Dönemin muhalif argümanları arasında yasanın, iktidar partisinin seçim gücünün zayıf olduğu bölgelerde idari üstünlük sağlama aracı olarak kullanılabileceği iddiaları da yer aldı. Ancak kamuoyundaki tartışmalar, genellikle yüzeyde kaldı. Yasanın teknik ayrıntılarında yer alan merkeziyetçi eğilimler ve olağanüstü yetkiler uzun süre gündeme gelmedi. Yasa, özellikle yeni büyükşehir statüsü kazanan illerde yapısal sorunlar doğurdu. İl sınırlarının doğrudan belediye sınırlarına dönüşmesiyle birlikte, köylerin mahalleye dönüştürülmesi ve ilçe belediyelerinin taşınmaz ile gelir kaynaklarını kaybetmesi gibi sonuçlar, yönetim birimlerinde çatışmalara yol açtı. Aynı siyasi partiden gelen belediye başkanlarının dahi bu değişim karşısında karşı karşıya geldiği gözlemlendi.
Uygulamada ortaya çıkan sorunlar yalnızca teknik düzeyde kalmadı. Yasa, “öz yönetim” kavramına açık kapı bırakabilecek şekilde geniş yetkiler tanımladı. Bu durum, özellikle 2015 yılında Güneydoğu’da yaşanan hendek krizi sırasında merkezi yönetim açısından bir zafiyet olarak değerlendirildi. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, 2015 yılında yasanın yeniden yapılandırılacağını duyurdu. Yetki paylaşımı tartışmaları, bu tarihten sonra yeniden alevlendi. Büyükşehir yasasından kaynaklanan sorunlar yeni bir evreye taşındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs 2025’teki grup toplantısında yaptığı açıklamada, yerel yönetimlerin yeniden yapılandırılacağını duyurdu. Erdoğan, “Vali ve kaymakamlarımızın görevlerini daha aktif hale getirmeliyiz. Yeni bir yapı kurulmalıdır” ifadeleriyle, yerel yönetim reformuna yönelik yeni bir sürecin sinyalini verdi. Ayrıca kayyum uygulamasının yeniden ‘istisna’ haline geleceğini belirtti.
Bu açıklamalar, Türkiye’de yerel yönetim reformu tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Merkezi idare ile yerel yönetimler arasındaki yetki paylaşımı, hizmet sunumu ve mali kaynakların yönetimi gibi konuların önümüzdeki dönemde yeniden masaya yatırılması bekleniyor. Bu kapsamlı ve çok katmanlı süreç, yalnızca bir yönetim düzenlemesi değil; aynı zamanda Türkiye’nin yerinden yönetim, kamu hizmetlerinin etkinliği ve demokratik katılım düzeyini de yakından ilgilendiriyor.
Bu konu daha çoook yazı kaldırır.
Pazartesi devam edelim.

Haberi Paylaş