Taş ve Sabır: Gökova’da Taş Ocakları Kapatıldı

34

Muğla’nın doğal sit alanı Gökova’da faaliyet gösteren taş ocakları, çevreye verdikleri zarar nedeniyle kapatıldı. Bölge halkının tepkisi, belediyelerin girişimleri ve valiliğin kararıyla süreç çevre mücadelesine dönüştü.
Gökova’da çatlayan sabır
Muğla’nın incisi Gökova, uzun yıllardır mavi ile yeşilin birbirine yaslandığı bir doğa parçası olarak tanımlanır. Ancak bu güzelliğin ortasında yükselen taş ocakları, sadece kayaları değil, bölge halkının sabrını da parçaladı. Her dinamit sesi, ekosistemin kırılgan yapısına bir darbe, yerli ve yabancı ziyaretçilerin gözünde ise turizmin geleceğine gölge oldu.
Belediyelerin hamleleri
Şikâyetlerin artması üzerine önce Muğla Büyükşehir Belediyesi, ardından Ula Belediyesi sürece dahil oldu. Hazırlanan raporlar ilgili kurumlara iletildi, çevresel ve sağlık etkilerinin göz ardı edilemeyeceği vurgulandı. Toz bulutları, sadece Kadın Azmağı ve Akyaka’yı değil, aynı zamanda turizmden geçinen esnafı ve günlük yaşamı da doğrudan etkiledi.
Siyasetin tepkisi
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla taş ocaklarını sert sözlerle eleştirdi: “Bir avuç insanın çıkarı için bir ilçenin hayatı cehenneme çevrilemez.” Aras’ın ruhsatların iptali yönündeki çağrısı, çevre örgütlerinin ve halkın uzun süredir dile getirdiği kaygılarla örtüştü.
Valiliğin kararı
Tartışmaların büyümesi üzerine Muğla Valisi İdris Akbıyık’ın talimatıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü hızlı bir inceleme başlattı. Yapılan çalışmaların ardından iki taş ocağının faaliyetleri durduruldu ve kapatıldıkları resmen duyuruldu.
Kapatılan ocaklar, bitmeyen sınav
Gökova’da taş ocaklarının kapatılması, sadece yerel bir çevre kazanımı olarak okunmamalı. Bu karar, Türkiye’nin korunan alanlar konusundaki kırılganlığını, ruhsatlandırma süreçlerindeki denetimsizliği ve doğa ile kalkınma arasındaki gerilimi yeniden gündeme taşıdı.
Bugün kapanan ocakların ardında, yarın hangi projelerin başlayacağı sorusu hâlâ havada asılı. Asıl mesele, bir bölgenin nefesini kesen patlatmaları durdurmak değil, bu tür tehditlerin bir daha yaşanmaması için kalıcı politikalar geliştirmek. Çünkü Gökova’nın taşı da sabrı da artık kolay kolay kaldıracak gibi görünmüyor.

Haberi Paylaş