Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Türkan Saylan Yaşam merkezi’nde sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle yaptığı buluşmada, yerel yönetimin geleceğine ilişkin çerçeveyi “ortak akıl, dayanışma” ve “toplumcu belediyecilik” ilkeleri üzerinden kurdu. Türkiye’de yerel yönetim tartışmalarının giderek merkeziyetçilik ekseninde sıkıştığı bir dönemde Aras’ın sözleri, belediyeyi yalnızca hizmet üreten bir kurum değil, kamu yararı doğrultusunda toplumsal katılımı önceleyen bir demokratik alan olarak konumlandıran bir yaklaşımı işaret ediyor. Aras, belediyeler ile yurttaş arasındaki mesafenin kapanması gerektiğini vurgulayarak, yerel yönetimi ‘temsil makamı’ndan çok ‘hizmet sorumluluğu’ olarak tanımladı. Bu çerçevede, halkın beklentisini yalın bir ifadeyle özetleyen Aras, “Halk seni beni niye seçiyor? ‘Benim işlerimi hallet, sokağımı süpür’ diyor. Biz buraya padişahlık yapmaya gelmedik,” sözleriyle Türkiye’de sıkça tartışılan yönetici–yurttaş ilişkisindeki hiyerarşik dilin reddedildiğini açıkça ortaya koydu. Toplantıya Menteşe, Yatağan, Ula ve Kavaklıdere’den 200’ün üzerinde STK, meslek odası ve birlik temsilcisinin katılması, Muğla’da sivil toplumun yerel politikayla kurduğu bağın derinliğine işaret ediyor. Aras, bu buluşmaların önümüzdeki haftalarda diğer dokuz ilçeye de yayılacağını ve Muğla’yı “13 ilçesiyle bir bütün” olarak ele alma yaklaşımının belediye yönetiminin temel ilkesi olduğunu belirtti. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin STK’larla ilgili yürüttüğü süreç, yalnızca bir istişare turu olarak değil, aynı zamanda Muğla’da katılımcı demokrasi kültürünü kurumsallaştırma çabasının yeni bir evresi olarak okunabilir. Ekonomik baskıların arttığı, kamusal kaynakların daraldığı bir atmosferde, yerel yönetimin birlikte düşünme ve ortak çözüm üretme kapasitesini artırmaya yönelik bu çağrı, toplumcu belediyeciliğin güncel bir yorumu niteliği taşıyor.
