ANAP’tan CHP’ye: Kırsalın Delifişeği Geleneği

4

Bir Dönemin Hikayesi, Bir Ruhun Devamı
Sene 80’ler… Türkiye’de darbe sonrası toz duman yeni dağılmış, Anavatan Partisi sahneye çıkmıştı. Sahnede kim var derseniz; elbette Turgut Özal. Devletin bürokratları “teknokrat” unvanlarıyla parlatılıyor, ekonomi konuşuluyor ama herkesin içten içe söylediği şey aynı: “Demokrasi ne güzel şey, memlekete renk geldi”…
Salonlardan Kırsala: Şah’ın Yükselişi
İşte o dönemlerde Muğla’da, Şah Medya’nın kurucusu Süleyman Şah Gökcan sahneye çıktı. Renkli mi renkli, nüktedan mı nüktedan bir isimdi. Siyasetin protokol kahvelerine sıcak suyu o koydu, şekerini kendi kattı. Şah’ın adaylığı, partide o dönemin bazı yönetici ve siyasetçilerini rahatsız etmişti. “Yahu bu adamla nasıl olacak? diyenler oldu. Yücelen Hotel’de düzenlenen bir toplantıda Avukat Hasan Yüzbaşıoğlu’nun Şah’a yönelik tespiti tarihe geçti: “Biz Şah ile salon partisi olmaktan çıkar, kırsala adım atarız.” Öyle de oldu. İki adayla gidilen merkez ilçe kongresini Şah kazandı. Yerel gazeteler ertesi gün tek manşetti: “ANAP Şah’landı!” Sonuçta Yüzbaşıoğlu haklı çıktı; ANAP, Şah ile kırsala ulaştı.
Bir Ruh, İki Partide
Peki neden şimdi bu hikâye?
Çünkü 19 Ekim’de CHP İl Başkanlığı kongresi var. Ve bazı ruhlar, partiler değişse de, hiç yaşlanmıyor. Bu kez sahnede Ali Turbalıoğlu var. CHP’nin delifişeği! Her ne kadar takım renkleri farklı olsa da, her şeyi benzemese de; Turbalıoğlu’nu nüktedan, hicivci, gözünü budaktan sözünü kimseden sakınmayan Süleyman Şah Gökcan’a benzetiyoruz. Turbalıoğlu, örgüt hafızası da yerinde, kırsalı bilir, masada oturmaz, sahada gezer. Hani klasik tabirle, “toprak kokan siyasetçi” dediklerinden. Turbalıoğlu’nu seven de var, eleştiren de ama şu bir gerçek: CHP’nin kırsal damarında nabız tutulacaksa, o nabızda onun gibi isimlere ihtiyaç duyulacak.
Küçük Bir Tavsiye (Ya da Büyük Bir İpucu)
Kimsenin işine karışmak gibi bir derdimiz ve hedefimiz yok. Biz ancak ve ancak tavsiyede bulunabiliriz. CHP Muğla İl Başkanlığı yönetim kurulu listesi hazırlanırken, Turbalıoğlu’nun adı bir yerlere yazılsın. Tarım komisyonu olur, kırsal örgütlenme olur, fark etmez. Ama mutlaka bir yerinde Ali Turbalıoğlu olsun. CHP’yi önümüzdeki dönemde, seçim takvimi ve örgüt çalışmalarıyla dolu oldukça yoğun bir süreç bekliyor. Bu süreçte, kırsalı bilen, oradaki dili konuşan, halden anlayan, “şehirden değil köyden bakan” siyasetçilere ihtiyaç olacak. Bu ara bunu yapan çok siyasetçi olmadığını belirtelim ve bir hatırlatma ile bitirelim. Muğla’nın nüfusu kentsel görünebilir ama yaşam biçimi hâlâ kırsaldır. O yüzden CHP’ye bu dönemde bir “delifişek” gerekebilir. Bazen salonlardaki siyasetin değil, köy kahvesindeki sesin dinlenmesi gerekir.
Adaylık Meselesine Gelince
Bilindiği gibi kongre sürecinde Ali Turbalıoğlu’da il başkanlığına aday olacağı konuşulan isimler arasındaydı. Onun aday olma kriteri mevcut il başkanı Zeki Can Balcı’nın yeniden aday olmasıydı. Zekican Balcı’nın çekilmesiyle o kriter ortadan kalktı.

 

Haberi Paylaş