Kurultayın Verdiği Mesaj; Çarşı Pazar Muhalefeti…

24

CHP’nin kongreler sürecinde özellikle Muğla özelinde, aylar boyunca bitmeyen tartışmalar yaşandı. Delegelerin belirlenmesinden başlayarak ilçe- il kongresine kadar uzanan süreç, sadece seçilen isimler üzerinden değil, kongrelerin yapılış biçimi, parti tabanında ciddi tartışmalara neden olmuştu. CHP doğallığı ile yaşayan il genelindeki “çarşı-pazar muhalifleri” il kongresine ve çıkan sonuçlara dönük eleştirilerini her zeminde yüksek sesle dile getirmişlerdi.
Bu tartışma dalgası, 39. Olağan Kurultay’a kadar kesintisiz bir şekilde devam etti. Ancak kurultay, yalnızca Özgür Özel’in yeniden genel başkan seçilmesiyle değil; tüzük ve program değişiklikleri, Parti Meclisi, YDK ve Bilim Kurulu seçimleriyle birlikte partinin siyasal mimarisini yenileyen daha geniş bir dönüşüm iradesini ortaya koydu. Ve bu dönüşümün içinde yerelde tartışmaların odağını oluşturan Muğla’nın kurultay delegeleri de aktif rol üstlendi.
Kurultaydan önce yerelde en çok eleştirilen isimler; ilçe ve il yöneticileri, bazı belediye başkanları, kurultay delegeleri ve örgüt temsilcileri tepkilerin merkezindeydi. Ancak kurultayda bu isimlerin önemli bir kısmı aktif rol üstlenerek partinin yeni şekillenmesinde belirleyici pozisyonda yer aldı. Bu durum bir gerçeği çok net ortaya koydu: Bize göre; kurultaya kadar tartışmaların odağında olan birçok isim, kurultayla birlikte siyasal meşruiyet kazandı. Bu ne demek?
Artık yerelde eleştirilen pek çok siyasi aktör, parti içi süreçlerin tamamlayıcı halkası olarak Ankara’dan gelen bir güvenceyle hareket edecektir. Kurultay, CHP’nin en yüksek karar alma mekanizması olarak, bu kişilerin parti içindeki varlıklarını tartışma olmaktan çıkarıp kurumsal meşruiyet zeminiyle güçlendirecektir. Dolayısıyla yereldeki “çarşı pazar muhalefeti”, eleştirilerini sürdürmek istiyorsa bunu kişisel ya da kulis odaklı bir zeminden çıkarıp partinin yeni kurultay iradesini gözeten daha rasyonel bir çizgiye taşımak zorunda. Zira yeni seçilen yerel kadrolara yönelik eleştiriler, kurultayla birlikte yerini siyasal meşruiyete bırakmıştır.
Kongreler sürecinde belirlenen yeni yönetimlere yönelik yerel eleştiriler artık kurultay sonuçlarıyla çelişmektedir. Kurultayın tanıdığı meşruiyet, yeni kadroların tartışma konusu değil; bizzat partinin geleceği için tercih edilmiş aktörler olduğunu göstermektedir. Yerel muhalefet dilini ve yöntemi değişmek zorundadır. Zira Kurultayın çizdiği siyasal çerçeve, eski defterleri kapatmış; yeni dönemde eleştirinin siyasal akılla yapılmasını zorunlu kılmıştır.
Toparlayalım. CHP’nin 39. Olağan Kurultayı yalnızca genel merkezin ve yüksek siyasetin belirlenmesi değil kadroların yeniden tanımlanması ve yerel kadroların kurumsal olarak onaylanması anlamına geliyor. Muğla özelinde en çok eleştirilen isimlerin kurultayla birlikte parti nezdinde meşruiyet kazanmış olması, örgüt içi dengeleri yeni bir çizgiye oturtmuş durumda. Kurultaya ilişkin mini bir diziye dönüşen yazıları burada bitirelim…

Haberi Paylaş