Cumhuriyet Halk Partisi’nin 39’uncu Olağan Kurultayı, yalnızca liderliğin tazelendiği bir parti içi seçim rutini değildi. Ankara Arena’da üç güne yayılan bu buluşma, CHP’nin kadrolarını yeniden şekillendirme iddiasının kritik bir aşamasına dönüştü. Bu çerçevede Muğla’da ortaya çıkan tablo, partinin yerel-donanımlı kadrolara verdiği önemi bir kez daha görünür kıldı. Genel Başkan Özgür Özel’in anahtar listesiyle Parti Meclisi’ne seçilen Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, 967 oyla PM’ye girdi ve en yüksek oy alan isimler arasında 17. sırada yer aldı. Yüksek Disiplin Kurulu’nda ise çevreci ve hukukçu Av. Remzi Kazmaz, 841 oyla yeniden seçilerek bölgenin parti içi kurumsal yapıda sürekliliğini sağladı. Bu sonuçlar, ilk bakışta bir temsil başarı gibi okunabilir. Ancak burada daha geniş, daha derin bir politik zeminin yeniden tanımlandığını görmek gerekir.
Muğla Güvenli Limanı
Muğla, uzun süredir CHP’nin ideolojik ve seçmen tabanı açısından “güvenli limanı” olarak anılıyor. Yıllardır süregelen örgütsel gelenek, belediyecilik kültürü ve yüksek siyasal farkındalığıyla Muğla, partinin sahadaki gücünü besleyen illerden birisidir. Bu noktada, Süreyya Öneş Derici’nin PM üyeliğini, sadece siyasal bir tercih olarak değil, dış politika ve uluslararası ilişkiler konusundaki diplomatik deneyiminin genel merkeze taşınması olarak görmek gerekir.
Eski-Yeni PM Üyeleri
CHP’nin yakın dönem Parti Meclisi’nde Muğla’yı temsil eden isimlere bakıldığında öne çıkan figürlerin genç ve kadın kotası çerçevesinde şekillendiği görülecektir. Muğla, partinin güvenli oy deposu olarak görüldüğünden, temsil çoğu kez “denge politikası” üzerinden sağlanmış, bürokratik deneyim ve stratejik belirleyicilik nadiren öne çıkmıştı. Bugün tablo farklı: Derici’nin PM’ye yüksek oyla girişi, merkezin Muğla’yı artık yalnızca bir seçmen havuzu olarak değil, politika üreten bir bölgesel aktör olarak gördüğünü gösteriyor. Kazmaz’ın YDK’daki devamlılığı ise deneyim ve kurumsal hafızanın korunmasına yönelik stratejik bir tercih izlenimi yaratıyor. Bu iki tercihin (Derici-Kazmaz) yan yana duruşu, Muğla’nın parti içindeki işlevinin “temsil”den “katkı ve yönlendirme” boyutuna evrildiğine işaret ediyor.
Yeni Kadro Tasarımında Muğla’nın Payı
Özgür Özel’in yeniden genel başkan seçildiği bu kurultay, CHP’nin iktidara yönelik uzun vadeli bir kadro mimarisine yöneldiğini açıkça ortaya koyuyor. Parti, yerel başarıları merkeze taşıma stratejisiyle ilerliyor, bu açıdan Muğla’nın güçlü örgüt kültürü ve yüksek seçim performansı, doğal olarak yeni dönemde özel bir anlam kazanıyor. Derici ve Kazmaz’ın yüksek siyasette yer almaları geçmiş dönemlere kıyasla daha görünür, daha etkili ve politikasıyla merkezde söz söyleme kapasitesine sahip bir Muğla profili ortaya çıkarıyor…
