CHP Muğla İl Başkanlığı kongresine yalnızca 9 gün kaldı. Geçtiğimiz günlerde adaylığını açıklayan Nail Kızıl, il başkanlığına destek turlarına başladı ve ziyaretlerini sürdürüyor. Mevcut İl Başkanı Zekican Balcı ise Ankara dönüşü Milas ziyaretinin ardından dün Fethiye’deydi. Balcı’dan adaylığına ilişkin bir açıklama beklentisi oluşmuştu; ancak beklenen açıklama gelmedi.
Sessizlik Dönemi: Balcı ve Balı Bekleyişi
Siyasi kulislerde, Balcı’nın Milas ve Fethiye desteğini alarak adaylığını resmileştireceği yönündeki beklenti yerini sessizliğe bıraktı. Diğer il başkanı adayı Hasan Balı, adaylık için gerekli olan imzaları topladı mı? Henüz bilinmiyor ama öğrenilmesi an meselesi.
Parti İçi Nabız: “Herkes Nail Kızıl’da Birleşmiş” Mesajı
Süreç yalnızca CHP üyeleri, delegeleri ve partililer tarafından değil, sıradan seçmen tarafından da yakından izleniyor. Dün parti üyelerinden gelen “Herkes, Nail Kızıl’ın adaylığında birleşmiş” mesajı, parti içinde oluşan bir algıdan fazlası olabilir mi? Bu mesaj, örgüt tabanında bir birleşme eğiliminin ete kemiğe bürünmeye başladığını mı gösteriyor? Onu da yakında öğreneceğiz.
Merkez–Sahil Dengesi: Eski Yarış, Yeni Perde
Sayılı gün çabuk geçer, su akar, deresini bulur… Son il başkanlığı seçiminde, o günün siyasi koşulları içinde, uzun yıllar sonra merkez siyaseti ilk kez sandıkta kaybetmişti. Benim “Orta Muğla Merkez Siyaseti” olarak tanımladığım siyasi erk, uzun yıllar sonra ilk kez sahillerden gelen büyük siyasi dalga karşısında yenilmişti.
Sahilden Gelen Dalga ve Güç Kaybı
Büyükşehir’de yaşanan görev değişikliği ve yönetici kadroların yenilenmesi, sahilden gelen bu dalga ile doğrudan ilişkilendiriliyordu. Son il başkanlığı seçimiyle merkez siyaseti, yalnızca yönetsel gücünü değil; örgütsel planlama kabiliyetini de kaybetmişti. İlin yönetim merkezi olmasına karşın, siyasi ağırlık kıyılara doğru kaymıştı.
Kızıl’ın Adaylığı: Merkezin Yeniden Ayağa Kalkışı mı?
Bugün ise tablo farklı bir yöne evriliyor. Nail Kızıl’ın adaylığı, merkez siyasetin yeniden sahneye dönme çabasının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Parti içinde merkez siyaseti ve merkez aklı temsil eden çizginin, yeniden söz sahibi olma arayışı dikkat çekiyor. Bu noktadan bakıldığında Kızıl’ın adaylığı, yalnızca bir yarış değil; Muğla siyaseti açısından yeni bir denge arayışı olarak da yorumlanıyor.
Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?
Kongreye sayılı günler kala, Muğla CHP’de tansiyon yükselirken herkesin aklındaki soru aynı: Bu seçim, merkez aklın yeniden örgütlenme çabası mı, yoksa sahilden gelen dalganın bir kez daha galibiyetini mi ilan edecek? Yanıt, 9 gün sonra sandıkta verilecek.
Coğrafya Siyaseti Şekillendirecek mi?
Siyaset, yalnızca fikirlerin değil, mekânların da mücadelesidir. Kimi zaman Asar dağının gölgesi, kimi zaman bir sahil rüzgârı belirler yönü. Muğla’da yaşanan süreç bize, coğrafyanın siyaseti nasıl şekillendirdiğini bir kez daha gösterecek. Belki de siyasetin denizle kara arasında süregelen gelgitini sona erdirecek. Kimbilir?…