Menaf Kıyanç’tan ‘Tribün Disiplini’ Manifestosu

2

Haberlerini sık sık yapsak da, futbola dair köşe yazısı yazmak pek alışkanlığımız değildir. Ancak geçtiğimiz hafta Muğlaspor Kulüp Başkanı Menaf Kıyanç’ın açıklamaları, bu köşeyi kendisine rezerve ettirdi. Kıyanç, 48 Gençlik Taraftar Grubu tarafından organize edilen gece sonrası düzenlenen basın toplantısında adeta manifesto niteliğinde bir konuşma yaptı. Ekonomik, yönetsel ve transfer disiplininden sonra Muğlaspor’un kurumsallaşma yolculuğuna yeni bir halka ekledi: “Tribün disiplini.”
Kurumsallaşıyoruz, ama tribün eksik
Muğlaspor, kısa sürede yakaladığı sportif ivmeyle kendisini 2. Lig’e taşırken, kurumsal anlamda da büyük bir dönüşüm yaşadı. Yüksek siyaset, yerel yönetimler, kamu kurumları, meslek odaları ve kitle örgütleri… Şehrin tüm dinamikleri Muğlaspor etrafında birleşti. Ancak Kıyanç’ın dikkat çektiği gibi bir halka eksikti: tribün birliği. Geçmişten kalan klikleşmeler, farklı görüşler, gruplaşmalar hâlâ taraftar içinde varlığını sürdürüyor. Oysa aynı çatı altında bir araya gelen siyasiler, meslek örgütleri, farklı kesimlerden insanlar bu birlikteliği çoktan sağlamış durumda. Ne yazık ki, taraftarlar henüz bunu başaramamış. İnegöl deplasmanında, üstelik Muğlaspor 2-0 öndeyken yaşanan taraftar kavgası, Başkan Kıyanç’ın bu konuda sitem dolu açıklamasının da fitilini ateşledi.
“Formalı tek kişi yoktu, bir atkı olmaz mı?”
Kıyanç, o geceye dair gözlemlerini şu sözlerle aktardı: “Gecede ben çok kısa konuştum ama konuşacak çok şey vardı. Ne gözlemledim biliyor musunuz? Salon doluydu ama bir tane Muğlaspor formalı kişi yoktu. Bir atkı olmaz mı Allah rızası için? Bir bayrak, bir marş olmaz mı? Ben inanılmaz üzüldüm. Biz neyin mücadelesini veriyoruz? Futbol kulüplerini parayla üst liglere çıkarabilirsiniz, ama bu kulüp şehrin takımı olmadığı müddetçe orada kalmaz. Taraftarda aidiyet duygusu yoksa bu iş olmaz.”
“Düzelmedikçe Muğlaspor’u desteklemesinler”
Taraftar gruplarının birlik olması gerektiğini vurgulayan Kıyanç, İnegöl deplasmanında taraftarlar arasında yaşanan kavgaya sert tepki gösterdi: “Benim taraftarım deplasmana gelip kavga edemez. Yok öyle bir dünya. İnegöl’deyim, protokolde maçı izliyorum, rakip taraftar 3 bin kişi ‘vur vur’ diye tempo tutuyor, bizim iki grubumuz kavga ediyor. Bu arkadaşlar düzelmediği müddetçe Muğlaspor’u desteklemesinler. Takım 2-0 öndeyken kendi aranda kavga ediyorsun, futbolcun seni izliyor, rakibi motive ediyorsun. Böyle taraftarlık olur mu?”
“Muğlaspor maçında kavga edemezsiniz”
Kıyanç, açıklamasında taraftarlığın anlamına da dikkat çekti: “Taraftarlık ziyaret etmek midir? Taraftarlık, Muğlaspor’a sahip çıkmaktır. Menaf Kıyanç’a değil. Hiçbir kulüp başkanı bunu söylemez ama ben söylüyorum. Muğlaspor’un maçında kavga edemezsiniz. Polise küfür edemezsiniz. Yolda arabaya zarar veremezsiniz. Alkollü şekilde olay çıkaramazsınız. İki taraftar grubuna da aynı mesafedeyim.”
“Bir araya getirmek suç mu?”
Kıyanç Başkan, hem maddi hem manevi birlikteliğin önemine vurgu yaparak sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de şu anda borcu olmayan başka bir kulüp var mı? Bu kadar imkânsızlığa rağmen bu başarıyı yakaladık. Ama başarıya devam edebilmemiz için manevi birliktelik şart. Bu şehirde insanları bir araya getirmemizi bile suçlayanlar var. ‘Bir araya gelelim, kardeş olalım, güçlü olalım’ demek nasıl kötü bir şeymiş, anlamış değilim.”
Serzeniş değil kulüp kültürü
Menaf Kıyanç’ın bu açıklamaları sadece bir serzeniş değil; kulüp kültürüne dair bir manifesto. Muğlaspor yönetiminde disiplin zinciri tamamlanmışken, Kıyanç’ın işaret ettiği son halka belki de en önemlisi: Tribün disiplini. Çünkü sahadaki başarı, tribündeki birlikle anlam kazanır… Tribün disiplini, körü körüne bağlılık değil; aklın, vicdanın ve dayanışmanın örgütlü halidir. O disiplin Muğlaspor ruhuyla yeniden inşa edilmelidir. Çünkü yeşil beyaz sancak altında herkes eşittir, herkes kardeştir…

Haberi Paylaş