Ali Turbalıoğlu, CHP İl Başkanlığı’na aday mı?
Duyduğumuz kadarıyla aday.
Zira Turbalıoğlu, turbo takmış gibi örgütleri dolaşıyor. CHP’nin hafızasında “Çoban Ali” olarak bilenen Ali Turbalıoğlu, “Bu partide kimler kimler il başkanı oldu” diyerek kolları sıvamış. Duyduk ve kendisine “Hayırlı olsun” dedik. O da “Sağol abi” dedi. “Nerden çıktı bu hayırlı olsun” diye sormayarak adaylığını tescillemiş oldu.
Kendisi ile aramız çok iyi değildir. Ali Turbalıoğlu, gazeteci olarak Özcan Özgür’e daha yakın bir isimdir. Ahmet Karaosmanoğlu gibi Ali’de Özcan ağabeyin “Özgürce” köşesinin daimi konuklarından birisidir. Elbette herkes gibi Ali Turbalıoğlu’da seçme seçilme hakkının ona verdiği yetkiyi kullanarak il başkanı adayı olabilir, ötesinde seçilirse de partinin başına il başkanı olarak gelip oturabilir.
Bu güne kadar bir çok isim (!) il başkanı oldu. Ali Turbalıoğlu, neden olmasın? Turbalıoğlu’nun bir yeri mi eksik (!) aksine fazlası var.
Bir kere Ali Turbalıoğlu, dostuna da düşmanına da net ve mert adamdır. Akçakavak yaprağı gibi fıldır fıldır dönmez, kimseye de gli gli yapmaz. ‘Kokmuşa tuz, arsıza söz’ etmeyenlerden değildir. Aklındaki neyse dilindeki de o dur. Bir açtı mı bayramlık ağzını önünde durulmaz. Külhani tavrı, hicivli dili ve bu haliyle Ali Turbalıoğlu, Muğla CHP siyasetinin Neyzen’i gibidir.
Orta Muğla civarında külhanı her daim hazır mekânı ve bu mekanda kurduğu dost sofralarıyla siyasetçilerin, örgütlerin ve partililerin uğrak yeri, adeta bir gümrük kapısı mahiyetindedir. Bilindiği kadarıyla geçmiş döneme ilişkin parti içi muhalefetin karargahına dönüşen, yeni döneme ilişkin tohumlarının ekildiği bu mekân (!) yerelden genele bir çok siyasetçiyi ve grupları ağırlamıştır.
Bir çoklarına göre; bu mekânda bugüne kadar Ali Turbalıoğlu’nu ziyaret eden, sosyal medyada boy boy fotoğraflar paylaşan; üyesinden delegesine, belediye başkanından milletvekiline CHP’liler, il başkanlığı kongresinde Ali Turbalıoğlu’na oy verseler yeterli olacaktır. Bu noktada il başkan adaylığına giden bu süreç, Ali Turbalıoğlu için hem birikimlerinin hem de geride bıraktıklarının sınavı niteliğindedir.
Bir siyasetçi ağabeyimiz, yanılmıyorsak eski il başkanlarından Tuncer Besi; siyaseti, ‘vakit ve nakit işidir’ diye tariflerdi. Anladığımız kadarıyla Ali’nin vakti bol, ancak nakdi ne durumda? bilmiyoruz. Şimdi Ali Turbalıoğlu bu yazıyı okuyup; “Abi sıkıntı yok, meraklanma. Vakit de var, nakit de” diyebilir. Bu durumda bize düşen ise; “Yolun açık olsun Ali” demektir.
Toparlayalım. Elbette birileri bu yazıyı okuyup; “Bu yazı nereden çıktı, nedir bu adaylık meselesi (!) daha delegeler seçilmedi, ilçe kongreleri yapılmadı. Ayrıca bu işler Ali’ye mi kaldı” diyerek Ali Turbalıoğlu’nun adaylığına karşı çıkabilir.
Ya da tam tersi; siyasetin belli bir kesime yakıştırılmasına, ötesinde belli zümrelere mülk olmasına itirazı olanlar, parti içinde sınıfsal ve ekonomik farklılıklar olsa da her bir üyenin eşitliğine inananlar; Ali Turbalıoğlu’nun adaylığını destekleyebilir.
Bir üçüncü ihtimal; Ali Turbalıoğlu’nun adaylığı; siyaseti eşraf otoritesine kodlayan, siyasi makamları elit ve imtiyazlı kent soylularına yakıştıranlara karşı bir çıkış olarak görülebilir.
Yörü be Ali…
