Hafta sonu Orta Muğla’nın merkezi Menteşe’de “Temel Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz, Toprağımızı Vermiyoruz” başlığıyla düzenlenen miting; CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ve bir çok siyasetçinin katılımıyla gerçekleşti. Etkinlik, zeytinliklerin, tarım topraklarının, su kaynaklarının ve ormanların korunması ekseninde örgütlenen en geniş çaplı buluşmalardan biri olarak kayda geçti. Bu zeminde “siyasi” damgası vurmaya çalışanların, mitingin bir toplumsal ekoloji dayanışması olduğunu anlamış oldukları söylenebilir.
Siyasetin ötesinde dayanışma günü
Mitinge CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yanı sıra DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, çeşitli siyasi partilerin temsilcileri, demokratik kitle örgütleri, çevreciler, İkizköylüler ve çok sayıda yurttaş katıldı. Etkinlik, kısa sürede dayanışma gününe dönüştü; farklı siyasal kimliklerin ortak bir kaygı etrafında buluştuğu bir alan yaratıldı.
Meclis, meydan ve itirazın biçimleri
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras konuşmasında, demokrasi ile doğa koruması arasındaki bağa vurgu yaptı: “Demokrasi yoksa hiçbir şeyi; toprağımızı ve geleceğimizi de savunamayız” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, miting meydanını meclisin bir uzantısı olarak nitelendirerek, “Eğer Meclis sizin sesinizi duymuyorsa o Meclis bugün Muğla’daki meydandır” dedi. Bu sözler, temsili kurumların tepkiyi karşılamadığı yerde sokağın ve yerelin politik meşruiyetinin nasıl öne çıktığını gösterdi.
Tarihsel bir anlatı: Zeytin, hak ve süreklilik
Özel’in konuşmasının dikkat çeken bölümlerinden biri, mitinge tarihsel bir göndermeyle yaklaşmasıydı. Özel, efsaneyi hatırlatarak zeytin ağacının Homeros’un kulağına fısıldadığını aktardı: “Herkese aitim ama kimseye ait değilim. Senden önce vardım, senden sonra var olacağım.” Bu anlatı, zeytinin yalnızca ekonomik bir kaynak olmadığını; kimlik, süreklilik ve ortak miras olarak algılanması gerektiğini vurguladı.
Homeros’tan Özel’e, Özel’den bugüne
Burada bir parantez açalım. Genel Başkan Özel’in attığı pası ıskalamak olmazdı. Bu nedenle, “Homeros’un Kulağına Fısıldayan Zeytin Ağacı, Başkalarının da Kulağına Fısıldar mı?” sorusunun köşenin başlığını oluşturduğunu belirtelim ve parantezi kapatalım.
Yasaya tepki ve hukuki bekleyiş
Mitingde, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını içeren torba yasasına karşı güçlü eleştiriler dile getirildi. CHP Lideri Özel, kanunun bu haliyle kalması durumunda doğa katliamının artacağı uyarısını yinelerken, Anayasa Mahkemesi üyelerine de adalet beklentisini iletti. Miting içeriğiyle, söylemleriyle hem siyasal hem hukuki mecralarda bir dönüm noktasına işaret etti. Sorunun yalnızca yerel tepkiyle sınırlı kalmayacağı, merkezi düzenlemelerle doğrudan bağlantılı olduğu vurgulandı.
Homeros’un mesajı
Homeros’un kulağına fısıldadığı söylenen zeytin ağacının mesajı basit: “Senden önce vardım, senden sonra var olacağım.” Bu cümle, yalnızca efsaneyi değil, gelecekle ilgili bir iddiayı, sürekliliğe dair bir taahhüdü ortaya koyuyor. Sonuç olarak miting ekolojik değerlerle ekonomik çıkarların karşı karşıya geldiği bir dönemeçte, toplumsal iradenin nasıl somutlandığını gösteren güçlü bir fotoğraf sundu. Kimin kazanacağı ise zamanla, hukuki süreçlerin, siyasi kararların ve yerel direncin etkileşimiyle belirlenecek.
Zeytin ağacı fidanı dikmek, sübliminal bir mesaj mı?
CHP Lideri Özgür Özel, miting için geldiği Muğla’da CHP Menteşe İlçe Başkanlığı bahçesine zeytin ağacı fidanı dikti. Özel’in bu hareketi, zeytin ağaçlarını söken değil, diken bir anlayışın somut bir göstergesi olarak değerlendirildi. Ancak fidanın özellikle ilçe binasının bahçesine dikilmesi, “siyasette yeni bir başlangıcın ve kök salacak bir yolun” işareti olarak yorumlandı. Bu, basit bir tören mi, sübliminal bir mesaj mı? Bir ara ele alırız.
***
Yarın yayınlanacak köşe yazısı ile ilgili bir ön duyuru yapalım. İl Başkanlığına aday olan ve aday olması beklenen isimler, kime karşı aday? Birbirilerine karşı mı, yoksa mevcut il başkanına karşı mı? Peki, mevcut adayların ve aday olacakların dışında il başkanı adayı arayanlar, kime karşı aday arıyorlar? Onların hedefinde kim var?…
Soruların yanıtları yarın, “Kim, Kime Karşı Aday” başlıklı köşe yazısında…
